Kadın ve erkeğin eşit olması gerektiğini düşünenlerdenim, ölene dek bunu savunacağım. Erkeklerin yapabildiği çoğu şeyi kadınların da yapabileceğine inanıyorum. Erkeklere karşı bir kin beslemiyorum ya da onların değersiz olduğunu düşünmüyorum. Ama kadınlara yeteri kadar değer verilmediği, hatta zorbalıkların yapıldığı bir durumda da sessiz kalamıyorum.


Özellikle bir kadının çoğu şeyi erkekten beklemesini anlamlandıramıyorum. Mesela neden sevgisini ilk erkek dile getirmeli? Erkek bir kadını sevdiğinde bunu haykırarak söyleyebilirken kadın neden susmalı ve beklemeli? Neden biz çoğu şey karşısında aciz kalıyoruz, hayatımızı istediğimiz şekilde yaşayamıyoruz? Seçilmeyi beklemek yerine kendimiz seçmiyoruz. Aynı şekilde hesabı neden erkek ödemeli? Neden tüm erkekler bu sorumluluğu üstleniyor ki? Ya da neden çoğu kadında bir zengin koca sevdası hakim? Zengin kocayı beklemek yerine zengin olmayı denemek daha mantıklı değil mi?

Bu yaşımıza kadar hepimizin kafasına belli tabular yer edinmiş. Belli başlı şeyleri sorgulamadan kabullenmişiz ya da kabullenmek zorunda kalmışız. Şu an ise sorgulamaktan korkuyoruz ve sorgulayanlardan ise nefret ediyoruz. Peki bu aklımızı ne zaman, hangi durumlarda kullanacağız hiç merak etmiyor muyuz? Artık düşünmeli ve biraz cesaretli olmalıyız.

Haberlerde sürekli artan kadın cinayetlerine oldukça üzülüyorum ve kadınlara bu işkenceleri yapanların gereken cezayı almamasından rahatsız oluyorum. Adaletin yerini bulması oldukça zor görünüyor, bu durumda ise biz kendimiz bilinçlenmeliyiz diye düşünüyorum.


Bence bizler bir kadın olarak hiç kimseye boyun eğmemeliyiz. Bu kişi her kim olursa olsun anne, baba, kardeş, arkadaş veya sevgili fark etmez. Herkes nerede durması gerektiğini bilmeli. Bu sınırları ilk önce kendimiz belirlemeliyiz .Sınırlarını aşanları kapı dışarı etmeyi bilmeliyiz veya o kapıdan gerekirse kendimiz çıkıp gitmeliyiz. Yoksa hayatımız boyunca ezilmeye ve üzülmeye mahkum oluruz. Sevgimizi göstermekten çekinmemeliyiz. Değmeyecek insanlarda ise sevgimizi harcamamalıyız. Kendimize vakit ayırmalıyız ve ihtiyaç duyduğundan değil gerçekten sevdiğimiz için biriyle beraber olmalıyız. Asıl o zaman güzel bir ilişkiye sahip olabiliriz.


Kadın olarak ayaklarımızın üstünde durmalıyız ve yalnızlıktan korkmamalıyız. Kendimiz gibi olmalıyız. Düşüncelerimizi özgürce dile getirmeli ve kimseden çekinmemeliyiz ama patavatsız olmamaya da dikkat etmeliyiz. Ve en önemlisi insan olmayı bilmeliyiz. İnsanlara, hayvanlara çevredeki tüm canlılara karşı merhametli olmalı, empati yapmayı ihmal etmemeliyiz. Eğer yüreğimizle bakmayı bilirsek gerçekleri görebiliriz. İnsanları kırmamaya dikkat etmeliyiz ama bize bilerek zarar verene de haddini bildirmeliyiz yoksa gereğinden fazla yıpranabiliriz.

Kısacası kadın olarak hemcinslerimize sürekli destek olmalı ve ilk başta kendimize zarar vermeyi bırakmalıyız. Kendimizi sürekli geliştirmeli ve daha güzel günlerin geleceğine dair olan umutlarımızı da yitirmemeliyiz.