Etrafımda kendim olduğumda yargılayacak bir sürü insan var. Onları neden hayatımdan çıkarmadığımı bilmiyorum. Galiba o kadar cesaretli değilim. Beni üzmelerine veya ağlatmalarına devamlı izin veriyorum. Geçenlerde telefonumda ne zaman yazdığımı hatırlamadığım bir notla karşılaştım. Notta şu yazıyordu: "Eğer bugün hayatının son günü olduğunu bilsen sen yine aynı sen mi olursun? Belki, korktuğun için olamadığın kişiye dönüşmez miydin? Belki, kimse sesini beğenmediği için şarkı söyleyemiyordun ama son günün olduğunu bildiğin zaman bağıra bağıra şarkı söyleyebilirsin. Çünkü bilirsin ki bir daha öyle bir şansın olmayacak. Peki şu an yarın ölmeyeceğini nereden biliyorsun? Neden başkalarının ne düşündüğüne göre yaşıyorsun ya da olmak istediğin kişi gibi olamıyorsun? Seni yargılayacaklarından korktuğunu biliyorum. Seni çok iyi anlıyorum çünkü ben de korkuyorum. Ama yaşayacak sadece bir hayatın var. Onu da başkalarının isteklerine göre yaşamamalısın.'' Hayat karşınıza beklemediğiniz anda güzel şeyler çıkartıyor. Bunu bilmemek beni heyecanlandırıyor. Belki de bu yüzden hiç fal baktırmadım. Yazdığım bu not kafamdaki birçok soruya cevap verdi. Etrafımdakilerin istediği kişi gibi olmak yerine kendim gibi olmaya ve her günümü hayatımın son günü gibi yaşamaya karar verdim.