İzlediğim dizide bir çift birbirlerine kendilerinde gördükleri kötü yanları anlatıyorlardı ve birbirlerine gereksiz teselli cümleleri kurmak yerine yaşadıklarını atlatırken yalnız olmadıklarını hatırlatıyorlardı. Doğruyu söylemek gerekirse çok kıskandım. Birbirlerini yargılamadan ve gözlerinde acıma duygusu olmadan birbirlerini nasıl dinlediklerini görünce aslında bir ilişkiden ne istediğimi fark ettim. Hayatıma birçok erkek girdi ve çıktı. Ama en kötü yanlarımı rahatlıkla anlatabildiğim biri olmadı. Sadece sevgililerime değil, en yakın arkadaşlarıma bile anlatamadım. Aslında hayatımda olan olayları biliyorlar fakat ne hissettiğimi bilmiyorlar. Şu an bir düşündüm de beni olduğum gibi seven, hatta beni gerçekten tanıyan biri galiba olmamış hayatımda. Bunun sebebi birinin beni çok tanımasından korkmam ve hislerimi saklamam olabilir. Çünkü beni en iyi tanıyan benim ve kendimi bu şekilde sevemiyorken başkaları nasıl sevsin ki? Buna içten içe inanmak istemiyorum. İçimden aslında sevebilir, neden sevemesin ki diyorum ama sevilmeyeceğimi biliyorum. Konu her seferinde kendimi sevmememe geliyor. Ne kadar çabalasam da sevemiyorum. Diyeceklerim bu kadar. Bana iyi geceler, siz günün hangi saatinde okuyorsunuz bilmiyorum. Kendinize iyi bakın ama en önemlisi kendinizi sevin. Kendinizi sevmemek bütün kötülüklerin anasıdır.