Aklımda tilkiler dolanıyor durmadan, hoca gelmiş sınıfa anlatıyor ders niyetine hırsı, açgözlülüğü, egoyu tatmin etmeyi. Mükemmel olmalıyız, en iyisi, duygulara yer yok hayatta. Zeki ve akıllı olmalısın. Şanın yürümeli. Aşk, mutluluk, sevgi, yürek, umut, hayaller; sahi onlar ne ki?


Hayatta kalmak en önemlisi olmuş, biz çoktan öğrenci olmaktan çıkmış, insanlığı geride bırakmış gelmişiz buraya. Biz askerler. O da en iyi komutan. Askerlerini hayat savaşına hazırlayan bir komutan. Duygunun, aşkın, kalbin savaşta ne işi olur ki. Öğretiyor durmadan yürümeyi, koşmayı. Durmak yasak! Düşmek yasak, yardım etmek yasak. Devam edeceksin, sevdiklerin geride kalsa da devam edeceksin. Kimseyi düşünmeden devam edeceksin.


Bitiş çizgisini görene kadar durmak, düşünmek yasak, o düşünmüş senin yerine. Sen uygula komutları yeter. Gurur duysun sonra o senin yerine. Peki o bitiş çizgisine ulaşınca ne olacak, en iyisi olunca ne olacak, eksiksiz olursak ne olacak? Gerçekten mutlu olacak mıyız? Sanmıyorum.


Bir savaş var, hayatta kalma savaşı, en yükseği görme savaşı. Bu savaşa bizi sokuyorlar. Ama bize sormuyor kimse. Hani bir söz var ya, bundan şeyin haberi var mı şeyin işte mesela, BENİM. Hepimizi bir ağaca tırmanmaya zorluyorlar. Hâlbuki kimisi balık, kimisi kuş, kimisi yılan, kimisi maymun, kimisi fil... Gerçekten adil bir savaş mı bu?


Bu savaşa girip girmek istediğimiz bize sorulmuyor, aynı şekilde kurallar bize göre de değil. Ne yetenek ne karakter ne de hayaller, ne de kalp...


Öyle bir yol ki yürüdüğümüz, yürüdükçe kendimizi bırakıyoruz, kendimizi kaybediyoruz. Her parçamız yolda kalıyor. Yolu yürümeye devam ettikçe kalbimize leke, ruhumuza görünmez kelepçeler işleniyor. Geri dönüşü olmayan yaralar alıyoruz. Biz biz olmayı bırakıyoruz.


Zirve orada, birkaç adımın kalmış ne yapacaksın? Yalnızlığa terk edilmiş o zirve. İnsanın kendisini yarı yolda bırakmasına neden olan o zirve. Mutluluğu, umudu, aşkı çalan o zirve. O zirve ki yalnızlıktır. Hayatın peşinde koşup hayalleri karanlığa satmak. Gidecek misin zirveye yoksa arayacak mısın kendi Kafdağı'nın zirvesini?