Küçük kız, kendisine benzer kıyafetlerle bir şeylerle uğraşan insanlara göz gezdirdi önce. Sonra yakasını düzeltirken,tere bulanmış omzunu farketti. Sıcaklığı göğsünde hissediyor, hatta sütyenini fırlatıp atacağı zamanı bekliyordu.Eve gidebilmek ve tek yapabilmek istediği şey buydu belkide.Rafları düzeltirken barkodlu aynı ürünleri düzeltmeye başladı.Kendi ve diğerleri gibi olan ürünleri.Kendilerine kartondan bir kutu yapmışlardı, hepsi aynı amaç için rafa dizilmişlerdi. Tüketim. Sadece tüketim için.

Ve böylece bir ana rast gelince elleri yavaşlamıştı. Yanından geçen diğer insanlar bir kaç soru sormuştu. Hep gülecek olan yüzünü dönüp, cevapladı. Elleri bu kadar yavaslamışken nereye gitmek isterdi. Daha iyi ! Nere vardı ?

Ne çok zaman kendisini buraya zımbalamışlardı. Unuttu. Yeni şeyler hatırlamak istiyordu çünkü. Kendisini bir kağıt kesiği saydı. Hayatın kendisini bu denli sanattan uzaklastırdıgını düşündü. Düşünmek tehlikeydi bu kalabalıklar içinde. Düşünmek anlamayı gerektiriyordu. Anlamaksa çok şeydi.

Anlarsa tüm hayatını değişmeşi gerekecekti. Onun için düşünmeyi ve anlamayı ve sorgulamayı bıraktı. Kendini barkodlu bir ürün sayıp rafa yerleştirdi ve tüketilmeyi bekledi.