Zalimliğin zevkini tatmış bir çağın çocuklarıyız hepimiz

Adımlarımız uzak, adımlarımız çekik

Boğuyor bizi bu kıyıcı hayat, boğuyor bu kasvet

Korku, yüreğimizin çevresinde et ve kemik


Aldığımız her soluk yakutla bezenmiştir şimdi

Evimizin kapısı mahrem, duvarları merhemdir

Yaralı ceylanların babaları ağlarken ölür anneleri

Bu canların kağıttan ömrü kaç dirhemdir?


Caddelerde avare yürüyor bu şehrin yorgun insanı

Eli kolu değil gönlü dolu, sürüklenip gidiyor

Taşlaşırsa kalpler, insanın kendi yaratır esas hayvanı

Ve işte taşların başına ceset kokuları siniyor


Bu dünya zor, dünya acımasız, yaşlıdır sinemiz

Izdırap ateşi çepeçevre sarmış şimdi her yanı

Zalimliğin zevkini tatmış bir çağın çocuklarıyız hepimiz

Ama hak etmez hiçbir gövde cadde ortasında kanı