Yolumda yürürken

Karşıma iki köprü çıktı

Biri tahta

Biri asfalttı

Tahta yolun etrafı yeşil

Havası berraktı

Üzerinde uçan pembe kuşlar

Kenarında çay içip

Sohbet eden sincaplar vardı

Kalbim çıktı yerinden

Çizmelerini geçirip koştu aniden

Tam peşinden gidecekken


Beynim seslendi içerden:

“Ya tahtalar kırıksa

Ya araları atlayamayacağımız kadar açıksa

Hadi hepsini geçtim

Ayaklarımız yıllardır asfalta alışık

Ya tahtayla anlaşamazsa”


Kalbim uçarcasına köprü ucunda beklerken

Aldım avucuma mecburen

Bana şaşkın gözlerle bakarken

Yerleştirdim göğüs kafesime hemen

Ama seslendim ona içimden:

“Sakın çıkarma çizmelerini üstünden

Gideceğimiz yol artık belli

Sadece cesaret dileniyorum beynimden