Hatalarımızın toplamıyla doğrularımızın çarpımı bize nasıl bir netice verecektir? Bu çarpımın bir neticeye götürebileceği kanaatine varmalı mıyız? Diğer yandan hatalar ve doğrular çarpışmak zorunda mıdır? Hata yapmamak, yanlışa düşmemek üzerine bir hayat kurduğumuzu düşünüyor ve öyle yaşıyoruz. Yaptığımız hatalar çoğunlukla bir bedel ödetiyor bize. Çoğu hatamızdan utanıyor, hatırlamak bile istemiyoruz. Silmek, kurtulmak istediğimiz o kadar çok hata ve yanlışımız var ki hangisinden başlamak gerektiğini tespit edemiyoruz. Size verilecek bir silginin geçmiş hayatınıza dönük bir hatanızı sonuçlarıyla birlikte silebileceği söylense hangi hatanızı silmek isterdiniz? En büyüğü hangisi ya da en kızdıran, en utanç verici olanı? Hangisini diğerine tercih edeceksiniz? Biraz düşünüp, sakinleşince aslında insanın herhangi bir hatasını diğerine tercih edemeyeceğini anlıyoruz. Yaptığınız işin o an hata olduğunu ya da sonradan hata imiş gibi görüneceğini biliyor değildiniz. Silgiyi bir kenara bırakıp yazabilmek ne büyük nimet olsa gerek. Hatalarımızı düzeltmek adına yaptıklarımız doğru hanemize mi yazılacak, yoksa sadece hatayı silmiş mi olacağız? Çok hata yapıyoruz belki bu yüzden çabuk tükeniyor silgilerimiz. Hem yorgunluk çöküyor hem ümitsizlik. Ve bir zaman sonra doğru yaptığımız için değil silgiyi kullanmaya üşendiğimizden silgiyi atıyoruz bir kenara. O kadar çok düzeltilecek, silinecek, tekar yazılacak yaşamlar var ki kalemden önce silgimiz tükeniyor.