Yıllardır peşini bırakmayan sırt çantasını taşımanın verdiği kamburluk ile oluşan bakış açısı, onun etrafını eğri büğrü görmesine neden olmuştu. Bu yüzden çektiği fotoğrafları pek fazla beğenmezdi. Kendini beğenmeyen birinin kendi çektiği fotoğrafları beğenmesini bekleyemezsiniz değil mi?


Dudağının kenarına bulaşan güzel anıları dişi yardımı ile toplarken karşıdan kendisine doğru gelen insanları daha fazla ürkütmemek için kamerasını cebine koydu usulca. Kulağına sataşan müziğin sesini bastırmanın yolunu şarkıya eşlik etmek olduğunu düşünmüş olacak ki sesini ufalanmış ekmek taneleri kadar duyurmayı başarabildi. Etrafındaki insanların koşturmacalı hallerinin gerçek sebebinin bu olduğuna dair düşünce savaşını kazanan kendisi oldu. Oldum olası kendine galip, başkasına mağluptu.


Nefesini derinden aldı. Diğer insanlardan uzağa ama epey insanın içine doğru... Adımlarını izleyerek yoluna devam etti. Biraz daha eğildi. Teni yaştı, hâlâ...