Günün bir yerinde bir bebek ağladı

Bulutu kovdu, güneşi selamladı

Ne bilsin eğri, doğruyu

Kamburunu dosdoğru belledi


Elleri kalem, dilleri kelam tuttu

Bahçıvanı bildi gülleri kuruttu,

Yaşamın hoş yanındayken o,

Sırtının yolunu kazara unuttu.


Yaşı geldi bilmem ki kaça dayandı,

Bildiklerini andı acıların saydı,

Cihanın tüm incilerini

Öpüp, kamburunun gerdanına astı.


Zamanı öyle zamansızca çaldılar

Sonluluğun tek destesini kardılar

Çözülürken sancılardan tek tek,

Onu, Kamburuna sarılmış buldular.