soğuk uçurumların üstünde
göğü resmedermişcesine kuşlar uçuşuyor
kanatlarına değip süzülen havanın kokusu
mavileştiriyor her yanı, geldikleri yerdeki gibi
kırlardaki çiçekler, ah gökyüzüne doğru enine boyuna her yer nasıl da sevgi kokacaktı
renkleri solarken boyunlarını büküp yatmasalardı toprağa
bu yüzden mi tütüyor toprak ıslandıkça?
kanatlarla çizilen bulutlardan gelen mavi yağmurla
fakat şimdi bir sessizlik sisi buğulaştırıyor her yanı
çiçekler tekrar tomurcuklandı mı, hala ölü
yağmur da maviliğini alıp gitmiş çok uzak ülkelere
kuşlar, kim bilir
belki de aldanmışlardır yine bir renk cümbüşüne
her yer gri şimdi, karaltılar dolanıyor
bir ölüm kokusu sinmiş renklerin üstüne
aşkla yaratılan fakat ölü doğmuş bir bebek gibi
sisli bulutların hüznüyle çerçevelenmiş aynanın içinde bir kuş gölgesi gizli
kanatlarıyla, martı gözlerinin rengiyle bana bakıyor
derinlerde bir yerde, belki bir rüya
ya da bir hayal
parmak uçlarına dolanmış arzular
bir martının gökyüzünü renklendirmesi gibi
uçuyor bedenimde
ve aynanın içinde kuş yok artık
kim bilir hangi bedeni, hangi gökyüzünü renklendirmeye gitti
Bektaş Şenel
2020-09-14T15:33:07+03:00Duru, akıcı bir şiir olmuş. Üslubu oldukça sevdim. Kaleminize sağlık.