Yaşam uçuşuyor kelebeğin kanatlarında,

Emsalsiz âşıklar

arı ve çiçeğin yaşam birlikteliğinde,

Toprağına kavuşan yağmurun çocuğu,

o güzel bahar havasında,

Yaşam uçuşuyor görün(e)meyen

her bir yanımızda...

İşte tam şimdi, o uçuşan yaşam kondu omuzlarıma

Belki de göz kırpmak istedi bana,

-bu sonsuz ölüm çağında-

Biliyorum, çok uzaklardan,

çok zorlu yollardan,

geldiniz benim yaşam kanatlarım!

Ama inanın, ben de çok uğraştım

O yoldan hep kelebeklerin sırtında

gelebilmeniz için...

Siz bilmezsiniz, ben sizsiz uçurumun ta kendisiyim.

Tüm güzel canlıların,

Ölürken seçtiği ölüm kalesiyim.

Belki de bundandır sizi bu denli sevemeyişim,

İçimde yaşamış en güzel ruhların

Son nefesleri dolanırken,

Yaşam kanatlarını neyleyim?

Nasıl edeyim de sizle bütün olayım?

Delicesine korkarken o kanatların

beni götüreceği yerlerden,

Nasıl olur da kendimi yatırayım,

o dipsiz aydınlığınıza...

Oysa uçmak isterim özgürce elbet

Arkamda kalan bulutlara çizgiler

bırakmak isterim.

Bir çocuğun o bulut çizgisini takip edip,

beni bulmasını,

O heyecanlı koşunun nedeni olmak isterim.

Ey yaşam!

Sen bana dünyanın en büyük mutluluğunu yaşatırken,

Onu bir anda bırakmamı istersin

Oysa bilmezsin ki, ben o mutlulukla

yekpare olmuşum,

Ya beni benden edip, parçalayıp

gotüreceksin,

Ya da birazcık hatırım varsa,

O kanatlardan bir yol yapacaksın

içimdeki uçuruma

Mutluluğumla yürüyeceğim...