İşte insanız,
Cenazeler, molası oluyor kanıksanmış hayatların,
Nefret edilen kimseler bile seviliyor o günlerde.
Kızmıyorum. Kızamıyorum size.
İşte insanız ya,
Sadece önümüzde, tecelli edince ölüm,
Tanıyoruz onu.
Hala kızmıyorum.
Ah bir de, şey.
Şu ölünce kıymete binmesi insanın,
Kainatta ki en değerli şey,
O güne dek o insanmışta,
İşte bizde salakmışız da,
Biz o yüzden hiç görememişiz de,
Ama zamanı gelmiş de,
Dimi?
Nasıl iyi insandı zavallı!
Ah mekanı cennet olası mahlukat!
Mekanı en cennet olası ölümlü varlık!
Şey, mm. Şey ya, şu şey,
Hani şu,
Hayatında hiç,
Güldür,papatyadır,karanfildir,
Görmemiş bedenlere,
Toprağın altına girince,
Bahçe muamelesi edişiniz.
Ulan salak!
Zaten öldürüyorsun bir garip çiçeği,
Bari yaşarken ver,
Dimi?
İşin sonunda,
Yine unutuyorsunuz.
Yine de size kızmıyorum evlatlarım.
Diğer türlü,
Kim taşıyacak, kim yüklü hatıralarla,
Kendini kandırmadan,
Araya girmem gerek bir saniye;
Ölüye bile yalan söylüyorsunuz bir bakıma,
Ama olsun, yine de kızmıyorum dedim ya;
İşte, unutmadan,
Yaşayamazsınız zaten,
Bir maske daha takmadan,
Gece bir yalan daha tutuşturmadan,
Tahtadan aklınıza.
Hamallıkta edilmez öyle günlerde,
Tatil ya,
Ölüm çıkmış, ölümü hatırlamışsın,
Bir kaç saat zaten yetmiş,
Düşünmeyen beyinlere,
İşte,
Kızmıyorum bu yüzden insan sana,
Bir yalana doğdun,
Bir yalanı bildin,
Bir yalanı öğrendin,
Ve bir yalanla veda ettin,
Yine bir yalanla veda edeceğiz,
Seni unutmayacağız,
Mekanın cennet olsun.