Kanserimin adı:
Diyemem, ürkütür beni. Noktaları artık üst üste koyunca diyecek hiçbir şeysiz kalırım ben. Ben hiçbir şeysiz kalmaya yazarak alışırım. Her yazdığımda nereden baksan en az iki leşi ardımda bırakırım. Saatlerin hep beni sokan akrebini cebimde taşırım. Sabahlar başka türlü gelmez yanıma, uykumda devlerle savaşırım. Ama yenildim kanser, bu devlere yenildim. Yenildiğim kanser beni nefesimden tanır. Benden başka kimse onun için bunca nefes harcamaz, bunu bilmem sanır. Ben ciğerlerimdeki havanın yarısını kendime, yarısını kanserime ayırırım. Onu dokuz, kendimi tam on dokuz yaşımdan beri büyütmeye çalışırım. Sırt çantamda silah taşırım. Dünyadan bihaber kadınlara sataşırım. Mevcut dramımda biraz kan, bir de korkuyla savaşırım. Ben on iki aydan en az dördünü saymayı şaşırırım. Akşamüstleri biraz aklımı kaçırırım. Kendime hep derim ki: ‘’Tamam bak bu silah tam buramdan vurdu beni, ama bir sor niye!’’ Şey derim kendime: ‘’Tamam karaciğer sakat yer, buradan yemişim kurşunu, ama bir sor niye!’’ Benim sırtım sizin bıçaklarınızdan küçük ama sizin bıçaklarınızdan güçlü. Burada anlaşalım.
Hani kanserimsin demiştim ya sana, ben de artık dökülen saçlarıyım kendimin.