Katip?

...

Katip orada mısın?

Efendim?

Benim katip benim. Ben geldim.

Ama daha yeni gittiniz.

Biliyorum katip yeni de geldim.

Eh hoş geldiniz.

Sormayacak mısın?

Neyi efendim?

Neden bu kadar erken geldiğimi.

Pek içimden gelmiyor.

Sana geldim be katip. Anlamışsındır.

Söylemek istemezdim efendim.

Neyi?

Dönüp dolaşıp geleceğiniz yerin ben olacağını. Gerçi söylememiş miydim ben bunu zaten?

Belki söylemişsindir ne fark eder?

Etmez. Eh hoş geldiniz madem.

Öyle mi?

Sayılmaz.

Nerelere gideceğiz be katip.

Çok uzaklara değil.

Neden uzaklar bu kadar tatlı görünüyor o zaman?

Bilmiyoruz çünkü.

Bilmedikleri korkutmaz mıydı insanları?

Bilmeyenleri korkutur merak edenleri değil.

Oralara gitmek yarar o zaman insana.

Yarayabilir.

-bilir mi? Ne yani -bilmeyedebilir mi?

Evet o da bir ihtimal.

Tekrar etmeme gerek var mı katip?

Edin siz.

İhtimallerle yaşanmaz.

Asıl ihtimal olmazsa yaşanmaz. Hayat ihtimaller denilen şeylerin üzerine kumar oynanması üzerine kurulmuş bir oyundur efendim.

Bu oyunun kazananı kim ulan katip?

Ne bileyim efendim mütemadiyen hep kaybeden taraftayız.

Bu iş böyle gitmez.

Gitmez, gitmez de... Siz neden dönmüştünüz.

Hatırlatmak şart mı şimdi?

Bir süreklilik gerekiyor. Onun da buraya gelmesi gerekiyor.

Hayatımızda her şey hep yolundaymış gibi bir de süreklilik peşinde koşuyoruz.

Bir şeylerin sıralı olması gerekiyor sanırsam.

Gereksiz şeyler bunlar.

Cevap vermekten kaçmakta üstünüze yok vallahi.

Sen de iyi yakalıyorsun yani.

Bekliyorum hadi.

Olmadı işte be katip.

Ne olmadı.

Düşündüklerim. Biraz fazla düşünmüşüm sanırım.

Daha basite indirgemeye çalışsaydınız.

Tek bir şansım vardı. Bazen bazı şeylerde böyle oluyor. Düşünüp duruyorsun. Sonunda ya fazla düşünmüş oluyorsun ya da fazla durmuş.

Harekete geçmek bir işe yaramadı sanırsam.

Geç kalmış da olabilirim. Lakin bence erken davrandım.

Olayları bilmeyince bir köre bir nesneyi tarif ediyor gibi oluyorsunuz biliyorsunuz değil mi?

Kendi içimde olanları bir kez daha gözden geçirmenin anlamı yok. Buradaydım, gittim ve tekrar buraya geri döndüm işte. Hayat bir döngü değil mi katip? Döndüm dolaştım ben yine ve yine seni buldum. Gidecek başka yerim yokmuş demek ki.

Ya ben olmasaydım?

Kendini fazla övme katip. Kendimi sorgulamam gerek.

Hep yaptığınız şeylere böyle zamanlarda ara vermek gerekmez mi?

Bunun mümkünlüğü nedir katip?

Bilemiyorum. Konu siz olunca her şey fazla belirginliklerin içinde kayboluyor.

Gösterdiğimiz şey yaşadıklarımızla bir olmuyor yani.

Asla.

Görmek mi gerek yani bunu?

Hayır göstermeniz gerek. Büyücü ya da akıl okuyanlar gerçek değil. Bir bakışta anlamaz kimse kimseyi. Anlatmak gerek, anlatmadan anlaşılmayı beklemek yanlış efendim.

İnsan nasıl anlatır katip?

Ben nasıl bileyim efendim?

Hıh doğru... İnsan anlatamaz katip. Gösteremez de. İnsan... bir şeyleri yaşayıp durur, ne olduğunu bilmeden. Sonra onu anlamlandırmaya çalışırken bir diğerine geçer. Ömür denilen şey bu şekilde geçer gider.

Pek geçen bir şeye benzemiyor bu ömür denilen şey.

Haklısın daha çok yitip gidiyor. Hep daha fazlasını yaşayacakmışçasına yaşıyoruz bu ömür denilen şeyi. Ancak sadece bir tane var ve bizler inatla bunu reddediyoruz.

Ah şu iki hayat şeysi...

Evet, ikincisi ilkinin yalnızca bir tane olduğunu anladığımızda başlıyor.

İkisi birden türüyor ama ikisi de bir hem de ayrı.

Bırak katip. Yazma sen bunları.

Neden efendim?

Bugüne kadar çok yazan oldu. İçinden çıkabilen olmadı. Genelde kaçanlar oldu ama çıkanlar olmadı.

Eh her şeyin bir ilki vardır.

Evet bir de sonu.