Bazılarımız aceleyiz
afyonu patlamadan bitmiş ömrü gülüşlerimizin
saadetimize çökmüş gece
doğduğu gibi ölenleriz biz
Ellerimiz değil
ayaklarımız nasırlar
çalışmak değil
kaçmak aşkı bizimki
iki adımdan biri de tökez
neye yarar bize zarar
süreriz alaycılığımızın kanlarını
sileriz kimse görmesin diye ağladığımızı
yüzüm değil de yüzümüz kızarır bizim
utanmaya bir hasret
şiddete mabed bir hayat kabartan göğsümüzü
Yalnız hiç olmamışımız bilir
sefâ denen şeyin tadını
yalnız ölülere değil
var olmamamışlara verilir
bir kez fark ettin mi eli ayağı
kesmek gerekir mutluluğun dizginlerini
çifteyi vurmuş bir katırdır artık
inadından değil
ana olamadığından, doğuramadığından
gürültülüdür en suskunumuz
ölmüşümüz, öldürmüşümüz
ölmüşüz