Üstsüz yollarda damıtmışım iyimser yanlarımı,

yar ve yara arasında türsüz mekikler dokumuşum,

dudaklarıma patlak olmuş taraflı çağ imtiyazları,

özgürlüğü tükürüp ağzımdan ceketimi çınara asmışım,

azgınlık beslemişim şefkat çağıran ellere,

direklere asılı insan etlerini çiğnemeden yutmuşum,

aldırmadan tenimdeki pürüzlere sürttürmüşüm asırlarca eli,

katran güllerim kurumuş Cezayir’deki,

yol kenarı çocukluklarına kumbaralar vaat edilmiş

ama dünyaya düşmüş cehennem yanılgıları,

insan en çok da hararetli yanılgılara eğiliyor- biliyorsun,

biz de böyle bir anda sıyrılıp metanetimizden,

varlık sancılarımıza büyük beden kifayetler öngörmüşüz.