bir haziran gecesiydi girdiğinde hayatıma

sendeleyerek ve vücudunda yaralarla

kırmızıydı gözün

kanamaktaydı kalbin

ücra bir köşesine saklıydın ömrün

titreyen ellerini itmek içimden gelmedi

yıpratılmışlığında kendimi gördüm

ben de en kırılmış yerlerinden öptüm


tehlikeli bir zamandı benim için de

güvenimi bir okyanusun dibine gömdüğüm

daha yeni uyanmıştım gerçekçi bir rüyadan

ve inançsızlığın ürkütücü hafifliği

yaşamak isteyen omuzlarıma yüktü

söylemeye yetmese de tüketilmiş gücüm

sen ömür boyu gecemi çekilir kılan düştün


birlikte yürüdük bir yere varmaz yollarda

sorduk aynı sualleri

cevapsızlığımıza birlikte güldük

birlikte kurduk başka bir dünya hayalini

aynı taşlara takılıp birlikte düştük

korkusuzca yenildik tanıdık hatalara

kimi zaman aşık olduk körkütük

fakat kaçınılmaz yuvası olmuştuk birbirimizin

insanları kaybettikçe evimize döndük


böldük hüzünlerimizi kör bir bıçakla

gömdük ikimizden arta kalanları

biz olamayan her şeye sövdük

kurduk omuz omuza bir gelecek hayalini

birlikte çocuktuk, birlikte büyüdük

büyük yanılgılara birlikte düştük

birbirimize sahiptik, alıştık anlaşılmaya

bunu başkasında bulamayacağımızı

çok geç gördük

bu gerçeğin kucağında birlikte öldük


söyle özgürlüğüm, hal böyleyken

nasıl severim seni canımdan daha az

nasıl korumam seni

yalnızlığımı koruduğum gibi

nasıl ölmem elli yıl sonra yanıbaşında

isteme benden ne olur

sen düşmüşken yürümeyi kaygısızca

aklım bütün varlığıyla kavuşturur

yandığın alevleri benim günahlarımla


bana sorarsan biraz da budur yaşamak

pamuktan bir zincirle bir şeylere bağlanmak

-kaçabiliyor olmak, fakat kaçmamak-

yalnızca özgürlüğe tutsak olmak


ferdinand, biz özgürüz böyle kaldıkça

dünya bizi incitemez

biz biz oldukça


yani canevim, demek istediğim

ilk kez sevdim bir yabancıyı böylesine

bir sevgiliyi sever gibi değil

fakat dostluktan da yüce bir şey bu

sırtımı dayadığım duvarı

bir devrimde yoldaşımı

dünyaya karşı birlikte dimdik

insanlığa rağmen insanca

sapasağlam durduğum adamı

kendimi sever gibi sevdim

senin kabalığa karşı isyanını


şehrimde olsan her gün şöyle derdim:

var olduğun için teşekkür ederim