Kentin uzak karanlıklarında titreyen ışıklar...

Fabrikalar yutmuştur belki her birini.

Kime bu solgun sessizliğimiz?

Ürkek

Hasta bir sokak köpeği döker ya tüylerini,

Dikilir yolun ortasında:

Gelip geçen arabalar kornalarıyla,

İnsanlar kovmalarıyla

Ürkütür...

Titrer 

Yol kenarında

Kimden bu halsiz korkaklığımız? 

Nedir bizi yutan,

Herkesin önüne sürükleyen?

Yıldızların söndüğünü sanarız gündüzleri

Kimden bu saklanmamız?

Nefesimizi keser bazıları

Balık da boğulmaz mı suda?

Umutsuzluk insanlarından bir duvar

Örülü gökyüzümüzde.

İnsanların arasında titreyen yıldızlar, 

duvarımızın uzak aydınlıklarında

titreyen yalancı yıldızlar,

kararıyor yavaştan.

Kaybolmuşuz!