Sahibinden;

              Bataklık,

                             Ağzındaki sona yakın

              Başlangıcına yürüme mesafesinde


Koşar adım ve her adımda bir santim kısalarak

Yüzseksenbeş defa uzadım başladığım yerde

İmkansız şeyleri saydım

Kesilen her başının ardına yeni iki baş kaldıran Anadolu

Güneyin başka kadınları

Moru da kana benzeyen

Ruhu çekilirken babasına ve nalbura nefretle

Dünya bencil veletlerin elinde oyun hamuru diye bağıran bir adam

Bakın bir diyorum

Öyle bulaştım ki imkansız şeyleri sayamam artık


Mahalleye ne faydam dokunmuş

Sokak lambalarına bir not bırakıyorum

Açmayın ışıkları

Açmayın bir martıdan düştüm

Eski bir yokuş vardı burada

Gölgeler burada suya iner

Korkuyla kendi arkasına geçerdi açmayın


Derzlen hadi becerebilirsen

Beni yerden ayır

Kalırsa sırtı direğe yaslı bir ünlem

Kalırsa bir şey bu bataklıktan

Bir soru işaretiyle kayba boyun eğmem

Ve kasığına saplı çiçekle bekleyen yeşil kalır


Ben ne dediğimi biliyor muyum?

Masumiyet açık ara en uzak şey cennete

Sevişeceksek sevişelim

Aynayı suladım diye görüntün yeşermeyecek

Değerlenmeyi bekleyemem

Bu gece bir bataklık satacak gibiyim


Bu ağacın içinde bir fırtına var

Bu ağacın dallarında şapka kanunu

Altında Cumhuriyet

Bu ağacın sırtında bir direk olamamalar

Bir havalar, bir hümanizm

Oysa kesseler küçüklüğünü anlayacaklar

Daha önce yanmış ormanları yemesi lazım yağmuru çağırabilmek için


Yaşamam sana bağlı

Vapurlar ve Japonya hatta

Yakın dövüş sanatları belki

Sana bağlı giderken öğrendiğim

Beş nokta avuç patlatan kalp tekniği


Bataklık atlası sana bağlı

Eve dönebilmem için