Çok uzun zamandır kendim değilim.

Bilmiyorum ne oldu,

Nasıl olageldi.

Fakat mutlak bir şey oldu.

Belki bir bomba patladı,

Ellerim arasında.

Kollarım, bacaklarım parçalara ayrıldı.

Akabinde artan kalıntıları kırk bin dikişle tutturdular..

Tutturup da,

Yamalı bohça

Aklını yitirmiş bir ucube yarattılar.

Ben, kendim değilim.



Yahut bir ağaçtım göğe bakan,

Büyük, güzel ve sıradan bir ağaç.

Öncesi sonrası yok.

Kimsenin ne zaman var olduğunu bilmediği,

Hep oracıkta olan ve daima olacakmış gibi duran

Tüm zamanlarında dünyanın,

Usul usul esintiyle parlayan bir ağaç.

Derken

Bir yıldırım düşüverdi ansızın.

Ve gafil avlandım.

Ben, artık kendim değilim.


Hiç değilse bile,

Muhtemelen Kafkavari bir sabaha uyandım.

Olanca duyumla, eşgalsiz bir boşlukta asılı kaldım.

Bedenim, bilincim, anılarım ve acılarımla

Garip, mosmor, çarpık tavana bakakaldım.

Ben-

Kendim, ilk önce bana yabancıydım.