Ah canım sevgilim, 

Ben ben diye neler anlatacağım, nereye savuracağım kendimi... Bilmiyorum. Sakız çiğniyorum ve hiçbir şey düşünmüyorum. Koşmuş koşmuş ve atlamış gibiyim, nefes nefese değilim nefesim kesildi ve süzülüyorum. Göbeğim açıkta kızgın yağ damlıyor, köpeğimi kaçırmışlar sonra saçlarımı kesmişler, yeşil yeşil boyamışlar. Benim hiçbir şey duyduğum yok. Dizlerim beni öldürüyor, kırıp düşümü hafifletmek. Hiçbir şey yapmıyorum. Yatağıma çağırmadım, seni öpmedim, sevgilimi koklamadım ben. Down sendromlu birisi evlenme teklifi etti ve boynumu öptü. Verdiği yüzüğü çıkarıp attım. Gözleri sinirle parladı arkamdan. Ben uzun tunikler giymedim, eşim öldü cenaze yapmadık. Köpeğimle vedalaşmadım, Gökay abi ile uzunca vedalaştık. Abim de uzun uzun sarıldı eve geldiğimde. Yine küçük ülkesinde kalmış, çıkışı kapatmışlar. Ben de mübaşir olacağım sözde, ve herkesi bağıra bağıra mahkeme salonuna sokacağım. Ben ah ben ben... Herkesi kandırdım, sizi insan olduğuma inandırdım. İçgüdülerim ne derse onu yaptığımı bilmiyorsunuz. Bu yüzden iyi bir hırsızım, kalbinizi çalabilirim. Sonra bir doktor çıkar ve onu size emanet eder. Size küçük lokmalar ayırdım en büyüklerini ben yiyeceğim. BEN HER ŞEYİ YİYECEĞİM. Kendim için şu silgiyi şuradan şuraya koyacak halim yok. Babam kendisi için sigarayı bıraktı. Abim müdür olmak istiyor, annem tatlı yapacak, sevgilim saçlarını kesmiş. Yarın hayvanları öldüreceğiz. Biri de benim hayvanım. Adı gizem. Gizem bana ‘’benimle konuşma’’ demişti. Onunla konuşmuyorum. Bir buçuk yıl oldu.  

-Senden bıktım, benimle konuşma.

Ben de kimseyle konuşmuyorum. Ah gizem! Sıkıcı bu hayat.

Uzun zaman oldu sevgilim, hiçbir şey hissedemiyorum.