4 yıldır arayıştaydım. Yazılarımdan bazılarını okuduysanız anlamışsınızdır. Sürekli değiştiğimi ispatlama çalıştım, kabullenilmek istedim ama olmadı. En çok uyum yakaladığım insanlar tarafından bile istenmiyorum. Sanki toprak bedenimi kusuyor. Afaroz edildiğim bir toplulukta kendime ait bir yer olsun istedim. Her seferinde bunu takıntı haline getirdim çünkü çoğu insanın yanında kendim olamıyordum. Beni kabullenmeni çok isterdim ama en çok senin tarafından reddedilmek beni üzüyor. Bunca zamandır kurduğum hayallerin hepsi boştu ve ben sürekli kendimden nefret ettim. İçimdeki öfke en çok sahiplendiğim alandı ve ben sürekli öfkemi ittim. Onu susturdum ve senle eskisi gibi olmak için daha iyi olmam gerektiğine inandım. Kendi benliğimi reddettim sırf kabullenilmek için. Her seferinde daha iyi bir insan olabilmek için dramalardan, kavgalardan uzak durdum. Canavarımı besleyen kanı kılıcımdan uzak tuttum ama faydası olmadı. Bir yandan kötülükten nefret ederken diğer yandan o kötülükten çok keyif alıyorum. Siyah ve beyaza odaklandım hep, ya iyi ya da kötü olabileceğime şartlandım ama gri tonu görmem lazımdı. Sonuç olarak bu 4 senede hayatımı temelli değiştirecek olaylar yaşadım, 4 sene sayesinde yazabiliyorum ve var olabiliyorum. Şimdiyse savaş bitti baltalarımızı gömebiliriz. Artık ne olacak bilmiyorum bunu birlikte öğreneceğiz. İyi geceler değerli kent dinleyenleri sonunda güncel yazılarımı siz değerli okurlarımla paylaşıyorum haha. Kendinize iyi bakın :) .