Keşke yazdıkça eksilseydi bir şeyler!
Bir su damlası misali
Döküldükçe birikmeseydi!
Kanayan, ağırlaşan izlerin yolu,
Tuz döküp ovalanan yaralara çıkmasaydı!
Bütün bir sokak sonu
"Çıkmaz yara" diye asıp duvarına,
Kaç duble attıysak yaramızdan,
Onca buz, bunca ruh...
Boşuna içmeden bir mereti
Önce masaya sonra cigere vurulmazdı.
Yazdıkça bitmiyor oysa.
Çoğalmıyor da bir iki satır.
Öncesinde içimize atıp
Parça parça martılara attığımız ne varsa...
Yetmişlik bir beyazın ortasında
Sallanan bir bardak demden
Bihaber yaşadığımız bu yer,
Çiçek pasajlarından geçerken,
Gözüme takılan küçük başlı
Beyaz çiçekleri seyre daldığım...
Bu şehir enseme yapışıp
Gittiğim her yerde takip ediyor adımlarımı.
Ömrümden bir adım toprak saydığım,
Hani şu mahallemizin en sevdiğin
Sokağından erik çalmak gibiydi şiir.
Birkaç yara öncesi bir nebiyi
Uğurlarken göğsümün üzerinden,
Eksilmedi, bitmedi
Sadece kalemime bulaştı
Toprak izi.
Şimdilerde ruhum taşımaz oldu beni.
Kendime bile eksilmiyorken
Senden gelecek yeni bir yazının
Ardını bekliyorum pencerede.
İpten bir kuklanın
İnsan olmak adına bekleyişi gibi bil.
Bitmeyen bir şey varsa
Her pazar yeni bir yazıdır sana.
Elbet küçük başlı çiçekleri
Seyre daldığımız bu yerde,
Eski ve eskiye dönük ne varsa
Bir satırdan sana doğru koştuğum,
Buruk bir şarkıda
İnadına uzatırken elimizi göğe doğru...
Bu da siyah bir kadının
Beyaz bir yazısı sana;
Kendine geç kalma!
Jiyan F.
2021-12-02T16:02:04+03:00Teşşekür ederim 🙏
Mehmet Aluç
2021-12-02T11:59:22+03:00Kardeşimi tebrikler ederim güzel bir şiirdi içinde az kırılmışlıklar hüzün ve geç kalmışlıklar olsada,emeğine gönlüne sağlık kardeşim bizi şiirsiz bırakma sen yaz biz okuyalım selamlarımla.