Ercüment tüm işlerini hallettikten sonra evin yolunu tutmuştu. Eve giderken kendi kendine şarkı mırıldanıyordu. Yanından geçen adam Ercüment’e biraz sert bakış atınca Ercüment birden mırıldanmayı kesmişti. Ercüment biraz daha yürüdükten sonra oturduğu apartmana gelmişti. Gözüyle posta kutularını kontrol ederken kendi daire numarasındaki zarf dikkatini çekti. Zarfı aldıktan sonra 2 kat merdivenlerden çıkıp kapıdan içeri girdi. Ercüment kendisine yorgunluk kahvesi yapmak için mutfağa yöneldiğinde ara holdeki aynanın üstündeki yazı dikkatini çekmişti. Yazan yazı “Mahkumsun” artık. Bu yazı Ercüment’i tedirgin etmişti. Ercüment kahvesini yapıp gelen zarfı açtığında neye uğradığını şaşırdı. Zarfın içindeki kağıttaki ilk kelime “Mahkumsun” yazıyordu. Ercüment kahvesinden bir yudum aldıktan sonra kağıdı okumaya devam etti. Ercüment yazanları okudukça tedirgin oluyordu ve derin bir korku kaplıyordu içini.
Ercüment sen artık bir mahkumsun. Neyin mahkûmu olduğunu öğrenmek için kağıtta yazılan şeyleri teker teker yapman gerekecek.
Ercüment derin düşünce içine dalıp acaba diye düşünmeye başladı arkadaşlarının şaka yaptığını düşündü ilk olarak arkadaşlarını aramak için telefonu eline aldığında tamamen korku içine büründü telefonun ekranında “Mahkumsun” yazıyordu. Ercüment neyin mahkumuyum diye evin içinde bağırmaya başladı. Çok ses çıkarmış olacak ki alt komşusu İsmet amca kapısını çaldı. Kapıyı açan Ercüment’in yüzündeki korkuyu gören İsmet amca ne oldu Ercüment diye sorduğunda Ercüment bir şey yok İsmet amca deyip hemen kapıyı kapattı.
Ercüment tekrardan kağıda doğru yöneldi.
Kağıtta ilk yapacağı şeyi arıyordu ve bulmuştu sonunda. İlk madde çalıştığı işten istifa etmesiydi. Ercüment buna anlam verememişti. Korkuyla telefona sarılıp patronunu arayıp işi bırakmak istediğini söyledi ama patronu oralı bile olmadı yarın gel konuşuruz deyip geçiştirdi Ercüment’i.
Ercüment hiç uyumadan sabah mesaisi başlamadan iş yerine gelip patronunu beklemeye başlamıştı. Patron geldikten sonra Ercüment ben işten ayrılmak istiyorum dedi. Patronu sebebini sordu Ercüment’e neden diye. Ercüment şartlardan şikayetçi olduğunu ve maaşı beğenmediği için ayrılmak istediğini söyledi. İstifasını yazmıştı bile patronun eline verip hemen eve doğru yol aldı.
Eve geldikten sonra yapacağı ikinci şeyi okumaya başladı . İkinci madde oturduğu evi satmasıydı. Ercüment kağıtta yapılan şeyler garip gelse de hiç düşünmeden yapıyordu yazan şeyleri. Ercüment 3 saat içinde eve alıcı bile bulmuştu evi biraz değerinin altında satmıştı. Ercüment bir parka geçip yapacağı üçüncü şeyi okumak için kağıdı ceketinin cebinden çıkaracağı zaman parkta oynayan çocuklara daldı ve yüzünde hafif bir tebessüm oldu. Ercüment en son ne zaman bir parka gittiğini hatırlamaya çalıştı ama hatırlayamadı. Tekrardan kağıda yöneldi üçüncü ve son maddeyi okumaya başladı Ercüment. Kağıtta şöyle yazıyordu. Şimdi sattığın evinin parasıyla kendine bir ev al tekrardan ama oturduğun evde mutlu olmak şartıyla, tekrardan kendine bir iş bul ama çalışırken mutlu ve huzurlu olduğun bir iş olsun son olarak da kendine vakit ayır en son ne zaman parka gittin Ercüment hatırlamadın bile bak. Şimdi seni kendi özgürlüğüne mahkum ediyorum Ercüment. Kendi özgürlüğüne mahkûmlukla iyi hayatlar dilerim Ercüment.