Bu bayram yoksun, mezarın hangi gizemin arefesinde

Söylesene kaç ölüye bedel bir nefes 

Kim histen yoksun ki bu satılık ruhlar şehrinde

Akrabaya ziyaret zaten bile bile lades 

Ölüm bir uzun uykudur elbet...

Ama uzun bir uyku ölüm olsaydı uyanır mıydı hiç ashab-ı kehf

Katlen nereli olduğunu yazdırmışsın künyene

Aslen meraklı olanlar bir bayram ziyaretinde sorularını sormadılar mı 

Kendilerini tatmin ede ede

Bu merak memleketine ilk göçü kim verdi?

Hangi kısmete, hangi işe hasediniz 

Gerçekten öğrenmek mi derdiniz 

Bir eyleme soyunduğunuz kadar giyinin bir kerede

Sen söyle

Kabir azabından beter hal için kaç kabirden çıkıp kaç kabre girdin 

Kimse gelmeyince de karar verdin bütün şekerlerle dişlerini çürütmeye

Tek dişi kalmış canavarları yemiyorlar mı kabirde 

Anne babanın elini öpmeye kaç harçlık istersin 

Bayramdan bayrama alınan kıyafete bayramlık mı denir diye kahredersin

Kefen giyip de gezemezsin, ölmemişe kefen biçme 

Sen soru zannedersin o bir cevaptır. 

Kurban kestiniz mi?  

Kendini kurban vermişsindir kesmesen de

Cevabın içindeyse bir soru vardır. 

Abla anne yarısıdır derler, iki abla etmeyecektir bir anne hiçbir tekamülde.

Bayramlar bayram olmaz hiçbir zaman 

İçin kan ağlayacaktır her bayram yüzün gülse de

Hayattan daha acımasız olanlarla dolu kabristan

Kabrine geleceğin ölmesen de...