Ketenpere...

Dünya hayal edemediğimiz bir yere dönüşmüş. Kin, nefret ve yalan.

Mesela benim halatım 20 boğum. Yıllarca birçok duyguya nakledildim. Türlü türlü insanlar tanıdım. Tanıdığım insanların genel olarak ana fikri ben iyi biriyim oldu. İnsanların asıl sanatı, bu duygunun nirvanasını yaşamak veya yaşadığını zannetmek oldu. Yuvarlak mı yoksa düz mü tartışmasının yıllarca yapıldığı gezegende, iyi niyetle başlayan her şey menfaat üzerine kuruluydu. İyi bir insan olarak görünmek için her şeyi yaptılar. Ağızları ile kalplerinde olmayanı söylediler. Kendilerine bunu kural edindiler. Ama kurallar onlara hükmetti. Muzlardı ama elma gibi görünmek istediler. Sonra yaşadıkları bu hayat ile ilgili hayal kurdular. Akabinde hayalleri niye olmuyor diye isyan ettiler. Ederler tabii. Ne yürüdükleri yol, ne de attıkları adım onlara ait değil çünkü.


Hayvanlar yük taşımaz, bu yüzden neşelidir. Yunus balıklarına güldüğü için kızarsın. Çünkü onun senin gibi bir gayesi yok. Su onun. Özgürleşip benliklerine ayak uydurmak zorundalar. Korkaklar ve emin olamıyorlar birbirlerinden. Zekâlarına güvenmeyen insanlarla dolu her yer. Bir insan zekasına güvenmiyorsa aldatılma korkusu yaşar. Tek lüks iyi olmaktır. Olmaya çalıştığını zannetmek veyahut oldum demek değildir.


Hayat kendini kandırmak değil. Eğer öyle olsaydı ara ki dengeyi bulasın. Kendi kendinizi ketenpereye getirmeyin.