Yüzünde bir zülüf gibi dolaşıyor barut kokusu

Çocuk

Biliyorum

Ama vakti değil şimdi ölmenin


Duyuyorsun savaşın seslerini

Biliyorum

Kardeşlerin kırık taşlara benziyor

Bülbül seslerinde boyunları

Bak birisi ölmek üzere

Yeni çıkmış çatışmadan

Avucunda şarapneller, ay kırıkları

Kimsenin koynuna alamayacağı bir yaşam bu

Sen uzaktan izliyorsun

Ve tartıyorsun kanların solukluğunu

Biliyorum

Çünkü görmek istemiyorsun

Azrail'in

Anne kokusunu emişini

Kardeşinin bileklerinden

Ama vakti değil şimdi gözyaşı dökmenin


Hıncın çoğalıyor göğsünde

Biliyorum

Çağlamak istiyorsun

Toplamak için pıhtılarını tabutların

Kamçılanıyorsun çocuk

Uzamak için acılara

Biliyorum fakat

Sen susmalısın artık

Kol düğmeleri ihtişam dolu

Çok emirli adamlar istiyor bunu


Hep sustun, bir soru var aklında

Onu da biliyorum çocuk

Ama sorma ne zaman

Belki elli belki yüzyıl sonra

Huysuz tarih sayfalarında

Alınacak intikamın

On iki puntoyla