Ustasından öğrendim

Yarayı sarmak yetersiz kalır

Yarayı sevmek gerek.

Alıp ellerinin içine ısıtmakla başlıyor her şey

Üstüne parlaması gerek

Süt beyaz bir kırılganlığın.

Su olsam yerimi bulsam

Ne oluyordum ne oldum, desem

Sarılsa dünya bana

Bu rüyanın tadına

Ah! Ben

Ne zaman varsam?

Gel!

Bu zamanın insafı yok

Kopardıkça kendini, asıyor bir dala

Kuruyor zalimce

Ah! Ben

Ne zaman aksam içinden

İçimde nefesler büyüyor.

Rağmen gündüzün yeşermişliğine

Gecenin soluklaşan rengine

Arıyorum hep seni,

Soluğunu, sesini,

Issızlaşan kalabalığını.

Gel!

Banklarda durgunlaşan dizlerimin bağı çözülsün

Sakinleşen ağaçlar sarsılsın

Kırgınlıklardan beyazlara dönsün

Yer

Gök

İçimiz

Dışımız.