Evvelini zahir etti caddeler

Saçlarını hangi yangın taradı?

Ellerini sürmediğin oyuncaklar, pazar poşetleri,

Bozuk paralar ve ben

Öpmek istedik parmaklarından

Bir dönüp koştun taşlardan, rüzgârlardan

Öyle kanımız çekti ki güldüğün yüzünü

Canımızla kavlettik.

Ama dön.


Akla inkar mıydın sen?

Tılsımlı sular serperdin yaralarımıza

İyi ederdin, gülüp giderdin örgülerinle

Kuş olup kalbine konmak isterdim de ben

Kirli ellerimden utanırdım.

Ama dön.


Caddelerde, vitrinlerde,

Pahalı kırmızı pabuçlarda oyalanırdın

Mahallenin ışıkları sönerdi beş kuruşsuzluktan

Olsun derdin yakalarını düzleyip

Acısını uzaktan izlerdin.


Büyüdün,

Kor zamanlarda, zor yollarda yürüdün

Sürdün ellerini ateşine cimri kömürlere

Tılsımını topraklarla sürüdün


Kavgalar patladı mahallemizde

Yeni çocuklar ağladı oyunlarda

Çıldırdı cami cemaati bir yerde

Günahlar yazdılar,

Birileri kırmızı pabuçlar aldı kızlarına

Görürsün diye ödüm koptu da

Söyleyemedim.


Çocuklar süslü şekerlere kanmıyor

Evvelini zahir eder bakallar

Dön.


Gerçeğin de özünde diyeti var

Yine yorulan yolların, sıvası düşen evlerin,

Sokakların, caddelerin, -dön-

Bu mahallenin,

Sana bir çift kırmızı pabuç borcu var.