Bir ayağı kırık iskemlenin mahcubiyetiyle gözlerine bakıyordu:

Gözleri enkaz ve çığlık!

Alnından dudaklarına çıplak bir ter süzülüyordu.

Boynu ile göğsü arasında kim bilir kaç gizli seviş saklıydı.

Ve şimdi burnunda:

Çılgın bir kırmızı kokusu!

Ayakları cinayetten yeni gelir gibi suç mahali ve suçüstü!

Gece sevişirken katran talihiyle

Zuladan bir sigara dönüldü!

Dudakları dile geldi ve haykırdı:

-Quasimodo,durma uçur kuşları gökten aşağı.


Tüm bunlar olup biterken ürkek bir karanfil onları izliyordu.