Önce alınlarında belirdi ışıldayan yollar
gözleri uzaklara yakındı
tam vaktinde koparılmış gibi evinden
bir salyangoz bakakalmıştı
çok sonra anladı kalabalıklar
salyangoz her seferinde kazanırdı
bir mum ışığı kadar uzakta gölgeler
bin yıllık bedenler
bir an için bu hayatı sevmiştiler
balık pullu alınları vardı
salyangoz onları denize atlarken gördü
çok uzakta bir evin penceresinde ışık yandı
ruhları sardı aydınlığı
salkım salkım ağlayanlar vardı
birer birer düşenlerle
gün doğumundan önce
soluksuz bir macera
gözler titriyordu salyangoza bakarken
bugün pazartesi diyordu gözleri bağlı olan
yani meşru müdafaa
kalabalıklar uçuruma yöneldi
üzüm taneleri ağaçtan düşüyordu
bulutlar hızlıca geçiyordu üstlerinden
aydınlık fikirlere ziyaret kapanıyordu
duvarlar yükseliyor
bacalar soğuyordu
alınları daralıyordu
kirpikleri kısalıyor
gözleri bağlı olmayanlar vardı
ağızlarını kapatanlar
dünya dönüyor
salyangozlar olan biteni
şaşkınlıkla izliyorlardı.