Sana kaybolup geldim

Doğrusunu bilmek istersin, hakkındır

Ama öyle babasına küsmüş kız çocukları gibi bakma yüzüme

Çünkü salasını okuyor çocuklar yaşamanın

Levh-i mahfuzu çalmış bir hırsız divandan

Şeytan kıdem tazminatı konuşuyordu

İşler öyle bir karıştı ki beri tarafta

İlk açık kapıdan sana geldim.


Gördüm Nuh'un izini ab-ı hayvanda

İskender'i emen toprağı,

Cemşid'in nerre devleri...

Nasıl kaçardım cehenneminden insanın

Isırıp kanatırdım elimi bezm-i elestte

Bilsen taşıdığım bu sırrı şimdi,

Gözlerini oyup kaçardın buradan


Bana ellerinden ver biraz

Beni, kötülük bile kıskanıyor artık

Deliler gibi susuyorum seslerin arasında ama

Sen davranma iyiliğinden

Yine de kuruyan yüreğim teşnelikten değildir.

Bilmez misin?

Neyneva'dan gelenin bardağına ayran dökülmez.


Ben insanın evvelini böyle bilseydim

Küfretmezdim öyle devrin ahmağına

Bekle, hep bekle...

Sen kal beyaz ellerin yüzünde

Kal ki Tanrı sevsin dünyayı yeniden


Böyle içimde büyüyen cehenneme, aşk diyemem şimdi

Ama ölümlere de kıyametlere de hazır ol

Hazır ol görmediğin acılara ve affet


Çünkü sana bir hediye getirdim.