Her girdiği deliği kabaca yontarak açan arsız ve kredilerini tüketmiş kıllı bir su samuru olağandışı mı, tüm köklerinin bir traktörün açacağı kraterden az kalır yanı yok. Eh soysuz! Ellerini açmış dileniyorsun sen, bir parça kömür verin tanrılarım, beni bu yoldan çıkarın ve sürükleyin beni hiç keşfedemediğim alacalı soslarınızda bulayın, bana tat verin ve midemi susturun. Bir taşranın yıkık dökük değirmeninde çitilediğin geçmişin sana ne söyler, pervasız haykırarak geçen günleri mi, hiç bilmedin hiç görmedin sonsuz sayıca uzanan, tırnakların sana yeri işaret mi etmişti kendiliğinden mi çekilmiştin bir gök gürültüsünde izinsiz bir zilde tanıdık olmayan bir mesajda her şey parçalandı mı.

Sana ne demiştim, sen bu yangından çıkarken sen bu yangına hiç girmemiştin. Koruyucu katmanların vardı senin, efsunlanmış bir melektin ve sana tüm acılar teğet geçti. İşte azabın. Yaşadığını ne sandınsa tekrar yaşadığın ve hiç azabından kurtulamadığın azapsız bir döngü.

Bol bahşiş bırakıyorlar masana tanrı anneler ve babalar. İyi iş çıkardın düğümlerini diş ipiyle atan çocuk, halat gerekecek demiştin yüzsüz ve şımarık, sana bir teli bile çok mu gördük, eh.

Bir dağ çıkacaksın hesap vermeden, otobüs çalacaksın, yağmalayacaksın önüne geçeni tanrı mı sanacaksın kendini bizi güldürmekle mi kalacaksın. Bize daha fazlasını yapamayacağın açık, sinirle titret göbeğini namussuz ailelere işte böyle iştahla sunulup dertop edilecek sofralar sereriz, sinirle titret göbeğini, seni bir kadeh şaraba uzak eylemedik sen zaten bunu hiç hak etmedin.

Gök kabarıyor ihtişamla, birkaç taverna ıslığını öttürüyor, birkaç evsizin dillerine pelesenk olmuş, dansözler ve paracı bacılar, ıslak öpücüğünü esirgeyen azgın fahişeler, yol olabildiğince ıslak akıyor mazgallara dökülen her sperm başına bir sikke, babasına burnunu kaldıran çocuğu gözleri fel fecir bakan annesine mi teslim ettin, ebe bacaklarını ayırdı diye lohusaya hallendi, şimdi gök kabarsa ve taşsa mı diyeceksin, nuhun karısı olacağını mı öngördün biçare çelimsiz.

Her gördüğün deliği kabaca üstüne oturarak kapatacağını sandın işte sana yanılgı, tanrıların bildiği yanılgısı, tanrıların piç, görmemiş evladı, bir karabasanla daha seviş tanrılar sana iyi muamele edecek.