Çok hızlı akar gözyaşı titreyen çenesinden.

Ötelerden ve ötekilerden.

Duyulur iki kelam dilinden.

Mumlar üflenirdi gece yatarken.

Yırtık panjurlu maviydi evi.

Çaresizlikle yoğrulmuştur elleri.

Acıya değer bilinir hisleri.

Gün doğarken toprağa gömmüş ninnisini.

Okunmaz artık fanzinler, gazeteler.

Buram buram yemek kokardı evler.

Çöpçüler, mendil satan teyzeler.

Ah alınır tarlalar,

tez satar torunlar.

Hal hatır sormaz esnaflar.

Paranın kölesi olmuş bu kullar.

Cani olmuş insanlar.


Her kadın ağlar bir gece yarısı.

Döşeğinde saklıdır gözyaşı.

Adamların elinde tavla taşı,

atıp dururlar zarları.

Saz çalan dedeleri,

gülmeyi unutmuş bebeleri. 

Gece vakti güzellikleri.

Yıldız kaysın diye bekleyen sevgilileri.

Unutulmuş güvenleri.

Yürek dağlayan akşam haberleri.

Gizli tutulur korkuları.

Yitip gitse bu insanoğulları.

Beyaz bir sayfa açsak, aydınlık.

Ne ara bu kadar kalpsiz olduk.

Yüzü gülmeyen bir gençlik doğurduk.

Yaşamak nedir bilemedik,

eskilerden öğrendik.

Bilinmeyen bir devirde tükendik.

Son bulsun artık bu delilik.