Yeterince dürüst değilim ve kabul ediyorum bunu,

yalan dolu kimliğime hibe ediyorum gerçekliği,

geceleri bazen omuzlarım kamaşıyor, uykularım bölünüyor ve rahat hissetmiyorum kendimi,

kafamdaki uyuşukluk birden bitsin istiyorum,

daraldıkça daralıyor göğsüm ve birkaç metrekare eden oda,

stresten yediğim tırnaklar daha da stres ediyor beni,

insanları görüyorum ama insanlar beni değil sanki,


dilsiz bir vaiz gibi çırpınıyorum kaldırımda,


çalan şarkının hiçbir önemi yok ve yutulan cümlelerin,

ismim artık bir kayıp gibi çınlıyor kulaklarımda,

kalabalıktan çekinen ellerim eski pürüzlerime çarklanıyor,

daha fazla acıyla hissetmek istiyorum uyandığımı ya da olduğumu uykuda,

dişlerim sıkılmaktan yassılaşıyor- eminim,

çenemin kırılmadığı her zamana nefret büyüyor içimde,

kimse bilmiyor nasıl patlamak istediğimi duvarda,

kimse isteyerek öpmüyor beni,

geçmişte def ettiğimi sandığım her akbaba artık tekrar tepemde ve hepsi kusursuz güce sahip


-ben cenin pozisyonunda, korunmaya muhtaç ve aydınlıktan uzaktayım,


uzanmaktayım titreyerek yer yatağında,

inlemekteyim belki annemin beni doğuruyor olduğundaki gibi,

keşke bir uçurumda yankılatmayı göze alsam son çığlığımı

ya da süslü bir sessizlikle çekip gitsem dünyadan.