Yalnızlık içimde bir yığın oluşturuyor
Günlerden bir gündür işte kalemi almış bulundum elime
İlkel heveslerimin yitimi ve köprülerin ardından akan kara suyun,
Ayaklarıma taşlar bağlıyor
Giden bir kentin çağrısıdır bu ben ne yazık,
kalıyorum
Ayaklarımı bağlıyor kara suyun
Geçmeliyim ordan, geçmeliyim, geçmeliyim.
Kör noktalara denk geliyor bakışların,
Değemiyorum, değemiyorum, değemiyorum.
Oyuncağımı geri ver kara su!
Yasımı da alıp gideceğim buradan!
Zaten giden bir kentin çağrısıdır bu,
Gökte deniz, toprakta yatanlar…
Gitmeliyim artık, gitmeliyim, gitmeliyim.
Bir çocuk bekliyor beni köprünün ardında
Şöyle diyordu rüyamda:
”Üzerimde bir yangın var,
Git, ıssız gecelerinde yat.”
Yatamıyorum, yatamıyorum, yatamıyorum.
Ama duyuyorsun beni değil mi?
Köprünün ucunda bekliyorsun beni?