phobia
uzun uzadıya incelediğim yüz
el ve kokusunu onun.
karıştırıyorum yoldan geçen birine ve
böylece aynasız bir dünyaya giriş yapıyoruz.
kimse anlamıyor duymuyor
tersini de beklemiyor hiç kimse.
ilginç bir alfabenin
13’üncü harfini
çıkarıyoruz.
trafik ışıklarına bakmıyoruz deprem olurken evden çıkmıyoruz ve yemeklere tuz atmıyoruz. değerlendirilmiyor hiç bir atılım ve
her şeye her şeye her şeye
yeni biçim veriyoruz
göller katılaşıyor dağlar yeniden şekilleniyor. öyle bir formalite form ediyoruz ki
bütün vizeler serbestliyor.
pasaport mu? bir iskele!
aynalara bakmıyoruz ki
yeni bir eisoptrofobi ürüyor içimizde
bu kez uzun uzun bakmaktan korkuyoruz aynalara
aynalara aynı anda uzun uzun ürkek ve
intikam peşinde
kırmadan incitmeden bütün aynaları
yeniden şekillendirmenin bir yolunu arıyoruz.
oysa mümkün müdür orman haline meydan okumak
fidan dururken
tabak çanak kırmaktan orgazm oluyoruz
kaos ve disorder diyoruz.
disorder ve bir merdiven arıyoruz.
kendimize kendimizi taşıyan.
beni benden değil diye ısrarla anlaşmaya çalışıyoruz.
yetmiyor.
zaten ne yetiyor?
yavaş yavaş bir atefobiyi damarlarıma basıyorum.
ne kadar alçağım
ne kadar o kadar kutsalım.
şeytan huylarımı çalıştıran bir marş sesi
bir marş sesi prolateryan çığlıklarda yükselen
saçlarımı yolarcasına tutuyor kafamdan ve
beni çanlara minarelere yöneltiyor.
mimariler şekil portreler şekil değiştiriyor.
caravaggio’ya dönüşüyor gogh’un yüzü ve bir nefretin bir nefrete bulaşımını izliyoruz tanrıyla.tanrıya dekatriaparaskevifobi’den bahsediyorum.
bunu hiç duymadığını söylüyor.
ona on üç kere iman ediyorum.
on üç kere şirk koşuyorum ona.
ve bir sürü lanetin bir sürü lanete
kucak açtığı bir yeraltı dünyasında
karanlık devrimler görülüyor asırlar önceden görülüyor bu ve
yoruluyor asırlar önceden
böylece devrim
vazgeçiyor evrilmekten.
yavaş yavaş karışıyor çünkü
bütün devrimlere akluofobi
oysa biliyorum
skiofobi karışamaz güneşime
güneş nerede orada ataksofobi komorbidite
helyofobi
çıbanlarımı bana bağışlayan bu devinimsel duraksız hastalık
bağışlıyor bana ölmeyi de
oysa tanrı
ve tanrı
yaşa
diyor
bana
tanrıya bakıyorum bakıyorum bakıyorum
yüzünde bir
vitaphobia.*
Salih Yusuf Tavusdağı
2022-11-22T14:07:26+03:00çok teşekkürler 🙏🏻
Kenan Birkan
2022-11-15T14:28:39+03:00Sağlam şiirdi. Kaleminize sağlık.
Mısra Ergök
2022-11-15T05:25:33+03:00İyi şiir…
Meriç Koç
2022-11-15T05:14:04+03:00Çok çok beğendim. Özellikle şiirin sonunu… “bağışlıyor bana ölmeyi de
oysa tanrı
ve tanrı
yaşa
diyor
bana
tanrıya bakıyorum bakıyorum bakıyorum”