Korkuyor muyum? Aynı hayal kırıklıklarını yeniden yaşamaktan bahsediyorum. İnsan aynı yerden kaç kez vurgun yiyebilir ki? Törpülediğimi sandığım hislerimin yeniden doğuşuna şahit oluyorum. Demir alma vakti midir limandan? Oysa her gün o gemiyi limanda batırmak için yeni delikler açmaya çabalarken. Bilemiyorum.
Belki de bu yüzdendir. Yani engel olamamanın sebebi bilinmezlik olabilir mi? Pekala olabilir. Bunu söyleyen de ben değil miydim? Nereye gideceğini bilseydim bu yola çıkar mıydım diyen benden başkası değildi.
Yine savaşlara gebe yüreğim. Bunu hissediyorum. Zamana bıraktığım hiçbir şeyi zaman bana bırakmadı. Geriye dönüp baktığımda bunu görmek zor değil. Bozuk para gibi harcanmış gibiyim. Değdi mi dersen bunu sana söyleyemem. Bunu itiraf etmekte hâlâ zorlanıyorum.
Sahipsiz adımlarım, nereye gittiğini önemsemediğim yollar, isimlerinin anlamsız olduğu günler, yabancısı olduğum onlarca yüzler. Her şeyi bir bir önemsizleştirmişken olacak iş miydi diyorum kendi kendime. Ben planlar bile yapmaktan korkarken başıma geleceğini nereden bilecektim?
Korkuyorum işte. Hem de çok korkuyorum olacaklardan.