Birden çıktı koşarak kapıdan, kapıyı kapama düşüncesi veya arkasına bakma düşüncesi dahi yoktu aklında. Öyle delice koşuyordu ki ona çarpmak istemeyen insanlar, önünden çekilmek için neredeyse atlayacaktı sağa sola ve yere. Kaçışan insanlar arasında koşuyordu durmaksızın.
Birincil görevi izlemek olan insan türünden beklenen gerçekleşiyor ve hemen teoriler geliyordu: "Deli bu!" dedi kalabalıktan birisi, uzun boylu olduğu belli, kalanı gereksiz ve önemsiz bir adamdı; sesi yukarıdan mı geldi veya bunu mu bekliyorlardı insanlar bilinmez, en az on kişi destekledi ve üstten bir bakışla adamın boyuna geldiler kıkırdamalarıyla. "Hayır," dedi yaşlı kadın, "polisten kaçıyor, hırsız bu, besbelli bir şey çalmış olmalı!" Kalabalıktan haklı bulan ve küfürlerle destekçi toplayan yaşlı kadın, birden uzamaya başlamış ve o adamın boyuna gelmişti, yukarıdan bakması bunu gösteriyordu. Nüfuslanan ve uzayan kadın hiç durmadan eklemeye başladı söylediklerine: "Gördüm bunu aşağı sokakta, genç bir kadının çantasını çalmaya çalışıyordu, çığlıklar atan kadının sesini duyup görünen kolluk kuvvetlerini görür görmez çantayı bırakıp koşmaya başladı!" Hikayeler yazan kadının destekçisi artıyordu lakin ne polis vardı arkasında ne de kovalayan. Hemen gerekli tartışmalar yapıldı ve kalabalık polisin olmayışından dolayı kadını bulunduğu yükseklikten aldılar ve onu yalancı olarak nitelendirme suçuna çarparak, homurdanarak yoluna devam etmesine karar verdiler. O ilerledikçe teoriler ardı arkasını kovalamaya devam ediyordu.
Çok zaman geçmemişken oyun aramakla meşguliyetini sürdüren ve bu konuya mesai harcayan kalabalığın sokak çocukları bunun bir oyun olabileceğini fark edip peşine takıldılar onun. Dururlar mı oyun var oyun!
Koşuyorlardı arkasında sokak çocukları, onların arkasında ev çocukları ve onların arkasında ise anneleri bir sürü olmuşlardı adeta kısa sürede. Kalabalık daha kolay yarılıyordu artık koşanlar da bir kalabalık olmuşlardı, onlar koşmaya devam ediyorken bu durumdan şüphelenen rütbesiz ve kadrosuz bolca işsiz adalet bekçileri ve kahramanlar peşlerine takılmadan yapamıyorlardı. Kalabalık yarılmaya devam ediyordu ikiye, yarısı peşlerine takılıyor yarısı işlerine bakıyordu. Koşu bitmiyor, heyecan artıyordu. Bu kimdi? Neden koşuyordu? Arkasından haberi yok muydu? Tabii, nasıl bu kadar hızlı koşabiliyordu?
Kevser Karakaş
2021-10-01T14:02:35+03:00İlginç bir öyküydü, devamı olsa okurdum. Kaleminize sağlık, aramıza hoş geldiniz 🌿