Müreffeh vatanın en bi fakirhanesi

Afyon afyon tüter bacalar

Açılır gün batımında taze kanlar

Eksik etekler boyalı dudaklar transparan ruhlar

Suni teneffüslerde boğulur çocuklar

Kapansın kepenkler çekilsin bulutlar

Asılın küreklere protez ruhlu yurttaşlar

Kaçar adım gitmeli dibi tutmuş karadan

Beş ileri üç geri üç ileri bir de geri

Aman ha ne yana

Güllerin içinden koşa koşa

Ankara'ya


Namlu bidona kurma kolunu çek

şarjör çıkar

bırak çek bırak

tetik düşür şarjör tak

emniyete al


Korkmayın biz sizi de kollarız

Evet efendim bizler yarıncı çocuklarız

Doğduk oluyoruz ölüyoruz

Ama olur mu dersiniz bizden

Doğruyu söylersek olur muyuz biz de sizden


Yaşamak bir garip mevzu ölümse bize biçilmiş kaftan

Söyle şimdiye değin kim ölmüşki yalandan

Ölüler konuşamaz, sözüm yaşken eğilemeyen ağaçlara

Söyle kaç yatır sığar bir ölünün hatıralarına

Hatır sayar mı bir daha sabahına,

Gönül koyan akşamında...

Sabahında bin duaya amin desem amenna

Dökülür sinene akan yaşlar gökten hanıma

Yolcu yorgun hancı yolunda

Hem bak gezegenler de bizden yana

Suyun altında gözlerini kapatarak

Haykır bana

Zaptiyesiyiz; kor alevlerde yananların,

karanlıkta uyuyamayanların

ve toprağın bağrında çiçek açanların

Selam sizlere ey yılları heba olanlar

Dümeni bozuk gemiden kolu kanadı kırık uçanlar