Üstümüze doğan güneş aynı değil.

Senin bu gidişlerine

işbirlikçi yollar benim değil.

İki metre var iki koca dünya arasında.

Bir avuçla ölçülebilir

dünyanın bütün birimleri.

Yeryüzündeki tüm denizler

aynı okyanusa kavuşur.

Bilmiyor musun?

Seni sinesine saran gece benim değil.

Seni yaratan tanrının müsveddesiyim ben.

Üstelik ilk bakışta tanınır

hiçbir yere ait olmayanlar.

Bütün cambazların hakkıdır

ipi kesip atmak.

Tek fısıltıda yırtılabilir bu atmosfer.

Yaşadığın fanus bile çatlar bir gün.

Görmüyorsun.

Seni işaret eden parmaklar benim değil,

bunu karıştırma.

Özür borçlu olduğun kimseyi arama.

Senin sabıka kaydını tutmuyor zaman,

ben tedavülden kalkalı çok oldu.

Kaldı ki meşru yaraları

sevmeye başlayabilir insan,

cam parçalarını yutar

ve gülümser kanlı ağzıyla.

Anlamıyor musun?

Senden ne kadar sakınılan keder varsa

hepsi benim.

Ne seni üzer benim hâlim

ne de ben helak olurum karşında.

Biliyorum her şey zıddıyla varolur.

Biliyorum senin için

karanlık tarafıyım güneşin.

Biliyorum.

Sen bu dünyaya lütfedildin diye

beni bu kahırlara yolladılar.