Yüzünü süz, yüzünü al, gözlerini anlama benden başka
Kavgaların düşüyor masandan ve kirletiyorsun ellerini
Yazık ki seni kendine getiremiyorum artık.
Uzakların da kalbi vardır savurup atma üstünden
Ve bir bölüşmekteki sevgi
Unutulur da kalır olan dost omzudur o
Senin en garanti elbisendir belki yarına
Belki yanına,
Kuduz pişmanlıklar alırsın iştahın için
Ve anlamakta şehir trafikleri,
Öfkede doğurganlık
Sevmede bir çengelli iğne ki omzunda hala kanı var
Değer saçlarına gözlerini ovup uyanırsın
Dünya bu, merhabalar geçmez boğazından.
Bana kalsa sen ayıklardın insanı sevgiden
Bir çiçeği bitirebilirdin,
Bir hayatı yeniden başlatmak için
Ne oldu da denizaşırı ülkelerde
Yahut ne indi pencerenden suça karışan
Kim gördü seni bir yüreği ısırırken?
Yarını var say ki gözlerine geldim senin
Aldın saksılar eştirdin filizine uzak görüp
Beni güneşte düşürdün mesela
Ellerimi sakındım yüzünden
Anlamadın belki anladın da
Yaşamak böyle öğretilmez
Gölgeden gerçek olmaz
İnsan insanı kendisiz sevmez
Yüzünü al ve gel
Öğrendim hiçbir şey başladığı yerde bitmiyor
Sormazsın gün yüzünü ateşler koydun avcuma
Atıyorum sarıya sarı
Atıyorum yeşile dünya
Atıyorum, gitmiyor.
Fotoğraf: Semi