Safi çingeneler beller bu toprakları,

Safi çingeneler ve zırlayan bebeleri

Dünyaları geoit değildir, bir avuç topraktır yalnızca

Kronolojik bir sırayla; doğum, yaşam ve ölüm

Ne öncesi vardır ne sonrası

Kronolojik bir sırayla; acı, acı ve acı

Ve kimyasızca birleşiverir kavruk tenleri

Kavruk tenleri ağıtlar gibi acılıdır

Ve kimyalarına gelince, kimyaları bir yudum sudur

Yörüngesizce dolanıverirler ve plansız serpilir kalın bedenleri


Safi çingeneler beller bu toprakları

Küçücük bir izleri kalmaz fani dünyada, sırtlarında ağlayan bebeleri

Nesilleri uzar gider, kara topraklar bilir

Kara topraklar gebedir onların yerini bilen soysuz soylarına

Ve kara topraklar çalınır alınlarına, ana rahmine düşen bebelerinin

Kronolojik bir sırayla; doğar, beller ve kirlenirler

O bomboş ruhları taşar gözlerinden bazı zaman

İşte dersin makine değiller!


Safi çingeneler beller bu toprakları

En kolay onlar ölürler

Ve kara toprakları safi, onları böyle kabul eder.