Şiirle örtülür sokakta ölen her insanın cesedi.
Seslendirilen değil yazılan sözcüktür
hayatı kendi anlamına doğru iten/çeken.
Sözcük, taşıdıklarından kurtulup bağımsızlığını kanıtladıkça özgürlüğüne kavuşur şiir.
Sarfedilen sözcüğü önce okuru, sonra da şairi, sırasıyla savunur.
Ta ki sözcük, hem okuruna hem de şairine isyan edene kadar!

Sözcük, doğanın ölümsüz tek tanrısıdır!
Şiir, okurunu bir çift siyah deri eldiven gibi giyer.
Şairinin parmakizlerini saklamak için…
Parmakizleri, hayatın izlerinin ta kendisidir!

Küçük İskender
Şubat 1998, İstanbul