yavaşça beliriyor, kayboluyor

rüzgâr dolmuş, ağır perdelerde

perdeler özenlice toplanmış

silüet içeride, silüet görür seni beni

ışıksız ve bardaksız bir masada

çekmecede birinin özlemini bırakmışlar küflü

varmış ki varmış


mevsiminde pencerede eriyorken bakışları

gök flu, kabulleniş

umutsuz bir sonra onun için

dünyasını yeniden yazsa

çekip çıkaracağı söylenceler küflü

gerektiği kadar görkemliymiş


kıyafetini önceden hazırlarmış yine

sade sokaklardan çakıl taşları sektirmeden

birikintiler üzerinden başıboş satırlar yürümeden

çatlakları iyice büyütmeden

gölgeler yerlerine oyulmadan

yeniden yaşaması ve yeniden yaşaması

küflü olan güzelmiş, küf ahengi mi denmeli

işte bu hale yavaşça ve giderek gelmiş


bu esriklik ve yağmur uzun sürermiş

uzanıp soğuğun içine

yeniden yaşaması ve yeniden yaşaması

siluet damlalara daha yakın, siluetin aldırmazlığı

tutkular, yalanlar ve onların izleri boyunca

uzanıp hayallerinin içine eriştiği küf


eriştiği koltuğa, kıyıya sorgularını da çağırırmış

ki parçalansın, birbirine katışsın

umutsuz bir sonra onun için

ufuk kadar kaplansın yavaşça ve giderek

zamanın oluklarından küf ki küf aksın