I. (Iskarta)

Hangi at bu çağırdığın, kimin yılkısı,

Koşar adım baharlarla,

Dört nala kelebek kanatları

Ufukta çınlıyor topuklarımız,

Toynaklarında çayır çimen

Yüreğimizde bir aydınlık hüyelâmız

Bir sabahlık hülyâmızla

Gece ıslığı ağzımız,


Nasıldır bir tan bu ellerime damıttığın

Sarı sıcak rüyalar ortası hanımlığı başakların

Uykumuza taranan saçları ve anasız şafakları

Bir dolu kuruntumuzla, karanlık tarla başları


Bir sel kâbusuna açılan yine göz pınarlarımız

Dalga dalga toprağımızı kaburgalamaya

Neden bir kuru Ay'dır durmadan suladığın

Bu nazlı, işveli, dam üstünde dinlenen şehir kadınları

Alnımız ortası ney üflemeye gelip giden

Bu yolda kalmış, bu sararmışlık ruzigarı

Tansız ahlakımız,

Damızlık yanaklarımız

Doğduk deriz, sel ortasına kum gibi densiz ayaklarımız


Han diri, şâh ölü

Adım adım ayıkladığım bu yaşamak kılçığı

Çağırdığın hangi at bu,