hüznünle beslenen ey mah-ı münevver,

ey mah-ı menekşeler,

sürüklenen dallarında kuşların sesleri,

dağların eteklerinde açılmış çiçeklerin.

bir hasta kadın, durur ebedî sükût,

ağaçların gölgesi yüzünde, çocuğu bi-his.

ey kalbinin çığlıklarını duyamayan nesil!

sök şimdi kalbini, bi-vicdan sesi.

perilerle kuşanmış ey suskun ruhu.

karanlıklarda şimdi nasıl melâli, ulvî...

ey hâşim, ey fikret, ey şahabettin nesli,

bırak şimdi geleceği, mah-ı peri...