teslimi ölüm, raundu kısa bir sevmekti yaşamak
doğrusu tersi hepsi buydu
rüyada büsbüyük, büsbütün bir kâbus ama asansörde, arabada, çalıda yalıya, konduya, aparta taş çıkartan bir delilikti
ikimiz leblebi tozu sendromuyla bağlıydık birbirimize
elimiz göğermiş başak mıydı ne
kalbimiz gecikmiş yanardağ misali
öldükçe sönen ve sünen acıdan
pırıl pırıl bir düş devşirirdi beklemek sevinciyle
ve bu istenç ve bu şevk
pörsümüş, eskimiş, lalettayin heveslerin kalbine sihirli bir ok gibi saplanırdı
sevmek bedenimizi katıksız doyuran karşılıksız bir telâştı