Sana Transilvanya'dan günaydın getirdim,

Rast gelmiş bir zaman yolcusundan.

Meğer öyle değilmiş.

O yolcu senmişsin.

Hiç de rast gelmemiş.


Sahi, gün değil de kalbin aymıştı nezdimde.

Gün zaten ayıyordu,

sen olmayınca

her zaman, aynı minvalde.

O gün ayıcı senmişsin

Senden önce de, "Gün zaten ayıyordu." derdim, sanıyormuşum.


Müsaadenle sana doğru koşan

Elzem bir balık

Fikri önemsiz aylak adamın hikayeleri oldum.

Ancak dünya makinesi beni hakkıyla,

Rızasıyla beklerken bir gün aydı

E sen aymasaydın o kırmızı düğmeye de basacaktım

Tabii biz de olmamış olacaktık.


Mesafeleri aşan bir alametifarika,

Endülüs'te yolunu arayan bir çobanla

Hikayenin bu nevisine

Müstahak olmuşum resmen

Endülüs senmişsin

Tabii ben de yolumu bulmuşum.